« Âyet-96 »
وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُواْ وَاتَّقَواْ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ وَلَكِن كَذَّبُواْ فَأَخَذْنَاهُم بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Türkçe Transliterasyon: Ve lev enne ehlel kurâ âmenû vettekav le fetahnâ aleyhim berekâtin mines semâi vel ardı ve lâkin kezzebû fe ehaznâhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
O ülkenin halkı eğer âmenû olsalardı ve takva sahibi olsalardı elbette onlara semadan ve yerden bereketler (bolluk) açardık. Fakat onlar yalanladılar. Böylece kazandıklarından dolayı onları aldık (cezalandırdık).