100/ÂDİYÂT-10: Ve göğüslerde olanlar (hayır ve şerre ait tüm düşünceler, niyetler) toplanıp izhar edildiği zaman.
100/ÂDİYÂT-11: Muhakkak ki onların Rabbi, izin günü mutlaka onların herşeyinden haberdar olandır.
101/KÂRİA-4: O gün insanlar dağılmış kelebekler gibi olurlar.
101/KÂRİA-5: Ve dağlar (atılmış rengârenk yünler) gibi olur.
101/KÂRİA-6: Fakat, artık kimin tartıları ağır gelirse(pozitif dereceleri negatif derecelerinden daha çok olursa).
101/KÂRİA-8: Ve amma, kimin tartıları hafif gelirse (pozitif dereceleri negatif derecelerinden daha az olursa).
101/KÂRİA-9: Artık onun anası (onu saracak olan), haviyedir (cehennem ateşidir).
101/KÂRİA-10: Ve onun (haviyenin) ne olduğunu sana bildiren nedir?
102/TEKÂSUR-1: Çoklukla (mal, mülk, evlât ile) övünmeniz sizi oyaladı.
102/TEKÂSUR-2: Hatta kabirleri ziyaret ettiniz (ölülerinizi bile sayarak çoklukla övündünüz).
102/TEKÂSUR-4: Sonra, hayır! (Öyle olmadığını) Siz yakında bileceksiniz.
102/TEKÂSUR-5: Hayır, keşke siz, İlm’el Yakîn (kesin bilgi) ile bilseydiniz.
102/TEKÂSUR-7: Sonra mutlaka onu Ayn’el Yakîn ile (gözünüzle) göreceksiniz.
102/TEKÂSUR-8: Sonra izin günü mutlaka ni’metlerden sorgulanacaksınız.