78/NEBE-31: Muhakkak ki, muttakiler (takva sahipleri) için kurtuluş (ve kazanç) vardır.
78/NEBE-36: (Bunlar) Rabbin tarafından, hesaba karşılık verilen mükâfattır (ihsanlardır).
78/NEBE-37: (Allah) göklerin ve yerin ve onların arasında bulunanların Rahmân olan Rabbidir. (Hiç kimse) ondan bir hitaba mâlik değildir.
78/NEBE-38: O gün, ruh (devrin imamının ruhu) ve (arşı tutan) melekler, saf saf hazır bulunurlar. Rahmân’ın kendisine izin verdiği kişiden başka kimse konuşamaz. Ve (izin verilen) sadece sevap söylemiştir.
78/NEBE-39: İşte o gün (mürşidin eli Hakk'a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm'i) yol ittihaz eder. (Allah'a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur.
78/NEBE-40: Muhakkak ki, sizi yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, elleri ile takdim ettiği şeye bakacak. Ve kâfir olan: “Keşke ben toprak olsaydım.” diyecek.
79/NÂZİÂT-1: Dalarak kuvvetle (söke söke) çekip alanlara andolsun.
79/NÂZİÂT-2: Yumuşaklıkla (incitmeden) çekip çıkaranlara andolsun.
79/NÂZİÂT-3: Yüzdükçe yüzenlere (akarak gidenlere) andolsun.
79/NÂZİÂT-5: Ve de emirle (işleri) tedbir edenlere (emri yerine getirip idare edenlere) (andolsun).
79/NÂZİÂT-7: Arkasından gelen (ikinci sarsıntı), onu (1. sarsıntıyı) takip edecek.
79/NÂZİÂT-8: İzin günü kalpler (dehşetten) şiddetle çarpacaktır.
79/NÂZİÂT-10: Derler ki: “Gerçekten biz mutlaka (mezardaki cesetlerimiz dirilerek) ilk halimize geri döndürülen kimseler mi olacağız?”
79/NÂZİÂT-12: Dediler ki: “O zaman bu (dönüş, diriliş), hüsranlı bir dönüştür.”