74/MUDDESSİR-18: Muhakkak ki o, (Kur’ân hakkında) tefekkür etti (düşündü) ve karar verdi.
74/MUDDESSİR-19: Artık kahroldu (Allah’ın Rahmeti’nden kovularak kendini mahvetti), nasıl karar verdi.
74/MUDDESSİR-20: Sonra kahroldu (Allah’ın Rahmeti’nden kovularak kendini mahvetti), nasıl da karar verdi.
74/MUDDESSİR-28: (Yakıp tüketir etinden) bakiye bırakmaz ve (ölüme de) terketmez (azapları devam eder).
74/MUDDESSİR-31: Ve Biz, ateş ehlini (cehennem bekçilerini), meleklerden başkası kılmadık. Ve onların sayısını kâfirler için fitneden başka bir şey kılmadık, kitap verilenler yakîn sahibi olsunlar ve âmenû olanların da îmânı artsın. Ve kitap verilenler ve mü’minler şüpheye düşmesinler. Ve de kalplerinde maraz (şüphe) bulunanlar ve kâfirler desinler ki “Allah, bu mesele ile ne murad etti (ne demek istedi)?” İşte böyle, Allah, dilediğini dalâlette bırakır ve dilediğini de hidayete erdirir. Ve Rabbinin ordularını, kendisinden başkası bilmez. Ve O, insanlar için zikirden başka bir şey değildir.
74/MUDDESSİR-35: Muhakkak ki o (cehennem), gerçekten büyüklerden (büyük musîbetlerden) biridir.
74/MUDDESSİR-37: Sizden, öne geçmek isteyen veya geride kalmak isteyen kimseler için.
74/MUDDESSİR-38: Bütün nefsler, iktisap ettikleri (kazandıkları) dereceler sebebiyle (karşılığı olarak) rehinedirler (bağlıdırlar).
74/MUDDESSİR-45: Ve biz bâtıla dalanlarla beraber bâtıla (boş şeylere) dalıyorduk.