67/MULK-27: Fakat onu (azabı), yakın olarak gördükleri zaman inkâr edenlerin yüzleri karardı. Ve onlara: “Bu sizin kendisini davet ettiğiniz (ne zaman diye sorduğunuz) azaptır.” denildi.
67/MULK-28: De ki: “Gördünüz mü, şâyet Allah, beni ve benimle beraber olanları helâk etse veya bize rahmet etse, bundan sonra kâfirleri elîm azaptan kim kurtarır?”
67/MULK-29: De ki: “O, Rahmân’dır, O’na îmân ettik (âmenû olduk) ve O’na tevekkül ettik.” Artık açıkça dalâlette olan kimdir, yakında bileceksiniz.
67/MULK-30: De ki: “Gördünüz mü, şâyet sizin suyunuz yerin altına geçse, o zaman size akarsuyu kim getirir?”
68/KALEM-1: Nûn. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun!
68/KALEM-3: Ve muhakkak ki senin için, elbette kesintisi olmayan mükâfat vardır.
68/KALEM-4: Ve muhakkak ki sen, mutlaka çok büyük bir ahlâk üzeresin.
68/KALEM-5: Artık yakında sen göreceksin ve onlar da görecekler.
68/KALEM-7: Muhakkak ki senin Rabbin; O, kim Kendi yolundan saptı, çok iyi bilir ve O hidayete ermiş olanları da çok iyi bilir.
68/KALEM-9: Onlar senin müsamaha göstermeni temenni ettiler (istediler), o zaman onlar da müsamaha göstereceklerdi.
68/KALEM-10: Lüzumsuz yere çok yemin edenlerin hiçbirine itaat etme.
68/KALEM-11: Devamlı kusur arayanlara, lâf taşıyanlara (itaat etme).
68/KALEM-12: Hayrı devamlı engelleyenlere, haddi tecavüz eden günahkârlara (itaat etme).
68/KALEM-13: Kötülük yapan zorbalara, bundan başka haram yiyen günahkârlara (itaat etme).
68/KALEM-14: Mallara ve oğullara sahip olmaları (sebebiyle onlara itaat etme).
68/KALEM-15: Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) evvelkilerin masalları.” dedi.