51/ZÂRİYÂT-8: Muhakkak ki siz, mutlaka ihtilâflı bir söz (düşünce) içindesiniz.
51/ZÂRİYÂT-13: O gün onlar, ateşe atılarak (fitnelerinin karşılığı olarak) azaba maruz bırakılırlar.
51/ZÂRİYÂT-14: Fitnenizi (yalanladığınızı) tadın! Bu, sizin acele istemiş olduğunuz şeydir.
51/ZÂRİYÂT-15: Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlardadır.
51/ZÂRİYÂT-16: Rab’lerinin onlara verdiği şeyi alanlar; muhakkak ki onlar, bundan önce muhsin olanlardır.
51/ZÂRİYÂT-17: Onlar geceden uyudukları şey (zaman parçası) çok az olanlardı.
51/ZÂRİYÂT-19: Ve onların mallarında isteyenlerin ve mahrum olanların (isteyemeyenlerin) hakkı vardır.
51/ZÂRİYÂT-20: Yakîn hasıl edenler için yeryüzünde (Allah’ın) âyetleri vardır.
51/ZÂRİYÂT-21: Ve kendi nefslerinizde de (âyetler) vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?
51/ZÂRİYÂT-22: Ve semada sizin rızkınız ve vaadolunduğunuz şeyler vardır.
51/ZÂRİYÂT-23: İşte Rabbe, semaya ve yere andolsun ki; şüphesiz o, mutlaka sizlerin konuştuğunuz şeyler kadar haktır.
51/ZÂRİYÂT-24: Hz. İbrâhîm’in ikram edilen misafirlerinin haberi sana geldi mi?
51/ZÂRİYÂT-25: Onun yanına geldikleri zaman “selâm” dediler. (Hz. İbrâhîm de): “Selâm yabancı kavim.” dedi.
51/ZÂRİYÂT-26: Bunun üzerine (Hz. İbrâhîm) gizlice ailesinin yanına gidip hemen (kızarmış) semiz bir buzağı getirdi.
51/ZÂRİYÂT-27: Böylece onu (yemeği) onlara yaklaştırdı (ikram etti): “Yemez misiniz?” dedi.
51/ZÂRİYÂT-28: Fakat onlardan korktuğunu hissetti: “Korkma!” dediler. Ve onu alîm bir erkek çocukla müjdelediler.
51/ZÂRİYÂT-29: Bunun üzerine hanımı (bu haberi) çığlık atarak karşıladı. Ve yüzüne vurarak: “Ben kısır ihtiyar bir kadınım.” dedi.
51/ZÂRİYÂT-30: “Senin Rabbinin buyurduğu şey işte budur.” dediler. Muhakkak ki O; Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir), Alîm’dir.