43/ZUHRÛF-61: Ve muhakkak ki o, gerçekten o saat (kıyâmetin zamanı) için bir ilimdir (bilgidir). Öyleyse ondan sakın şüphe etmeyin! Ve Bana (Allah'a) tâbî olun! İşte bu, Sıratı Mustakîm'dir.
43/ZUHRÛF-62: Ve şeytan sakın sizi, (Sıratı Mustakîm'den) men etmesin. Muhakkak ki o, sizin için apaçık düşmandır.
43/ZUHRÛF-63: Ve Hz. İsa, beyyineler (mucizeler, deliller) ile geldiği zaman: “Ve hakkında ihtilâf ettiğiniz şeyin bir kısmını size açıklamak için size hikmeti getirdim. Öyleyse Allah’a karşı takva sahibi olun ve bana itaat edin!” dedi.
43/ZUHRÛF-64: Muhakkak ki Allah, O benim de sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na kul olun! İşte bu, Sıratı Mustakîm'dir.
43/ZUHRÛF-65: Sonra gruplar kendi aralarında ihtilâf etti. Artık elîm günün azabından, zulmedenlerin vay haline!
43/ZUHRÛF-66: O saatin (kıyâmetin) onlar farkında değilken, ansızın onlara gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
43/ZUHRÛF-67: İzin günü, takva sahipleri hariç, samimi dostlar birbirine düşmandır.
43/ZUHRÛF-68: Ey kullarım! O gün size korku yoktur ve siz mahzun (da) olmayacaksınız.
43/ZUHRÛF-69: Onlar ki âyetlerimizle âmenû olmuşlardır ve (Allah’a) teslim olmuşlardır.
43/ZUHRÛF-70: Siz ve zevceleriniz (eşleriniz) cennete girin! (Orada) ferahlatılacaksınız.
43/ZUHRÛF-71: Onların etrafında altından tepsiler ve kadehlerle (bardaklarla) dolaşılır. Ve orada nefslerin iştahlandığı ve gözlerin lezzet aldığı şeyler vardır. Ve siz orada ebediyyen kalacak olanlarsınız.
43/ZUHRÛF-72: İşte bu, amellerinizden dolayı varis kılındığınız cennet.