37/SÂFFÂT-127: Fakat onu yalanladılar. Bu sebeple muhakkak ki onlar, gerçekten (cehennemde) hazır bulundurulacak olanlardır.
37/SÂFFÂT-131: Muhakkak ki Biz, muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.
37/SÂFFÂT-132: Muhakkak ki o, Bizim mü’min (Allah’a ulaşmayı dileyip bütün makamları kazanan) kullarımızdandır.
37/SÂFFÂT-133: Ve muhakkak ki Lut (A.S), gerçekten gönderilmiş olan resûllerdendir.
37/SÂFFÂT-136: Sonra diğerlerini dumura uğrattık (kökünü kazıdık, yok ettik).
37/SÂFFÂT-137: Ve muhakkak ki siz, sabahları onlara mutlaka uğruyorsunuz.
37/SÂFFÂT-139: Ve muhakkak ki Yunus (A.S), gerçekten gönderilmiş (resûl)lerdendir.
37/SÂFFÂT-142: Onu (Yunus A.S’ı) hemen bir balık yuttu. O, levmedilen biriydi (kendi kendini kınıyordu).
37/SÂFFÂT-144: Muhakkak ki o, beas gününe (kıyâmet gününe) kadar onun (balığın) karnında kalırdı.
37/SÂFFÂT-145: Bunun üzerine onu, bitkin (hasta) bir halde boş bir alana (sahile) attık.
37/SÂFFÂT-146: Ve onun üzerine (gölgelik olarak) kabak cinsinden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik (yetiştirdik).
37/SÂFFÂT-147: Ve onu yüz bin veya daha fazla (kişiye), (resûl olarak) gönderdik.
37/SÂFFÂT-148: Böylece âmenû oldular (Allah’a ulaşmayı dilediler). Bunun üzerine onları bir süre kadar metalandırdık (faydalandırdık).
37/SÂFFÂT-149: Haydi, onlardan fetva (açıklama) iste: "Kızlar Rabbinin de oğlanlar onların mı?"
37/SÂFFÂT-150: Yoksa melekleri, Biz dişi olarak yarattık da onlar şahit mi oldular?
37/SÂFFÂT-151: Yalanlarından dolayı mutlaka (şöyle, şöyle) diyenler kesinlikle onlar değil mi?
37/SÂFFÂT-152: "Allah doğurdu." Muhakkak ki onlar, kesinlikle yalan söyleyenlerdir.