30/RÛM-16: Ve onlar ki (kâfirlerdir), âyetlerimizi inkâr ve tekzip ettiler (yalanladılar) ve ahirete ulaşmayı (hayattayken ruhu Allah’a ulaştırmayı tekzip ettiler). İşte onlar, azap içinde hazır bulundurulanlardır.
30/RÛM-17: Öyleyse akşam ve sabah vaktinde Allah’ı tesbih edin (münezzeh kılın)!
30/RÛM-18: Ve göklerde ve yerde hamd, O’na mahsustur. İkindide ve öğle vaktinde (O’na hamdedin)!
30/RÛM-19: O, ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır. Ve arzı (toprağı), ölümünden sonra diriltir. Ve işte (tıpkı) bunun gibi (topraktan) çıkarılacaksınız.
30/RÛM-20: Ve O’nun âyetlerinden (mucizelerinden)dir ki, sizi topraktan yarattı. Sonra siz, beşer (insan) haline gelince (çoğalıp yeryüzünde) yayılırsınız.
30/RÛM-21: Ve O’nun âyetlerinden olarak sizin için nefslerinizden zevceler yaratmıştır ki, onunla sukûn bulasınız. Ve sizin aranızda sevgi ve rahmet (merhamet) kıldı (oluşturdu). Muhakkak ki bunda, tefekkür eden (düşünen) bir kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır.
30/RÛM-22: Ve O’nun âyetlerindendir ki, gökleri ve yeri yaratmıştır ve lisanlarınız ve renkleriniz (birbirinden) farklıdır. Muhakkak ki bunda, âlimler için mutlaka âyetler (deliller) vardır.
30/RÛM-23: Ve O’nun âyetlerindendir ki, siz gece uyursunuz ve gündüz O’nun fazlından istersiniz. Muhakkak ki bunda, işiten bir kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır.
30/RÛM-24: Ve O’nun âyetlerindendir ki, korku ve ümit olarak size şimşeği gösterir. Ve gökten su indirir, böylece onunla, ölümünden sonra arzı (toprağı) diriltir. Muhakkak ki bunda, akıl eden bir kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır.