29/ANKEBÛT-53: Ve azabı senden acele istiyorlar. Eğer zamanı belirlenmiş olmasaydı, azap onlara mutlaka (hemen) gelirdi. Ve (azap), onlara mutlaka ansızın ve onlar farkında değilken gelecek.
29/ANKEBÛT-54: Azabı senden acele istiyorlar. Muhakkak ki cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).
29/ANKEBÛT-55: O gün azap, üstlerinden ve ayaklarının altından onları kaplayacak. Ve (Allah), "Yapmış olduğunuz şeyleri (cezasını) tadın!" diyecek.
29/ANKEBÛT-56: Ey âmenû olan (Bana ulaşmayı dileyen) kullarım, muhakkak ki Benim arzım geniştir. Öyleyse yalnız Bana kul olun!
29/ANKEBÛT-57: Bütün nefsler ölümü tadıcıdır. Sonra Bize döndürüleceksiniz.
29/ANKEBÛT-58: Ve onlar ki âmenû oldular (Allah’a ulaşmayı dilediler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işlediler. Onları mutlaka, altından nehirler akan cennette köşklere yerleştireceğiz.
Orada ebediyyen kalıcıdırlar. Salih (nefsi ıslâh edici) amel
işleyenlerin ecri (mükâfatı) ne güzel!
29/ANKEBÛT-59: Onlar, sabrın sahipleri ve Rab’lerine tevekkül edenlerdir.
29/ANKEBÛT-60: Ve hayvanlardan niceleri vardır ki kendi rızkını taşımaz. Allah, onları rızıklandırır ve sizi de. Ve O; en iyi işitendir, en iyi bilendir.
29/ANKEBÛT-61: Ve muhakkak ki eğer sen onlara, "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsan mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan batıla) döndürülüyorlar?
29/ANKEBÛT-62: Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletir. Ve onun için taktir eder (daraltır). Muhakkak ki Allah, herşeyi en iyi bilendir.
29/ANKEBÛT-63: Ve eğer onlara: "Semadan suyu indiren ve böylece onunla arza ölümünden sonra hayat veren kimdir?" diye sorarsan mutlaka, "Allah" derler. De ki: "Hamd, Allah’a aittir." Hayır, onların çoğu akıl etmezler.