27/NEML-23: Gerçekten ben, onlara melik olan (hükümdarlık yapan) bir hanım buldum. Ona, herşeyden verilmiş ve onun büyük bir arşı (tahtı) var.
27/NEML-24: Onu ve kavmini Allah’ın yerine güneşe secde ederken buldum. Ve şeytan, onlara yaptıklarını süslemiş ve böylece (Allah’ın) sebîlinden (yolundan) men etmiş. Bu sebeple onlar hidayette değiller.
27/NEML-25: Göklerde ve yerde saklı olanı (meydana) çıkaran ve sizin sakladığınızı da açıkladığınızı da bilen Allah’a, nasıl secde etmezler?
27/NEML-26: O Allah ki, arşıl azîm’in Rabbidir. O’ndan başka İlâh yoktur.
27/NEML-27: (Süleyman A.S): "Sen doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın (yalancılardan mı oldun) bakacağız." dedi.
27/NEML-28: Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan (geri) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!
27/NEML-29: (Sebe Melikesi): "Ey ileri gelenler! Gerçekten bana kerim (kıymetli) bir yazı (mektup) bırakıldı." dedi.
27/NEML-30: Muhakkak ki o Süleyman (A.S)’dan. Ve gerçekten o, Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı’yla (başlıyor).
27/NEML-31: Bana karşı büyüklük taslamayın. Ve bana teslim olmak üzere gelin.
27/NEML-32: (Sebe Melikesi): "Ey ileri gelenler! İşimde bana fetva verin (reyinizi bildirin). Siz şahitlik etmedikçe (yanımda bulunup fetva vermedikçe) ben kat’i (kesin) emir verecek değilim." dedi.
27/NEML-33: "Biz kuvvetli ve çok büyük savaş gücü sahibiyiz. Ve emir senindir. Öyleyse sen bak (karar ver), ne emir vereceksin?" dediler.
27/NEML-34: (Sebe Melikesi): "Muhakkak ki melikler (hükümdarlar), bir ülkeye girdikleri zaman, onu ifsad ederler (bozguna uğratırlar) ve onun halkının izzet sahibi olanlarını zillete düşürürler. Ve işte onlar böyle yaparlar." dedi.
27/NEML-35: Ve muhakkak ki ben onlara hediye ile resûller göndereceğim. Böylece bakalım resûller (elçiler) ne ile dönecekler?