25/FURKÂN-33: Ve sana hak ile ve en güzel (ahsen) tefsir ile ulaştırdığımızdan (meselelerden) başka bir meseleyi sana getirmediler.
25/FURKÂN-34: Cehenneme yüzleri üstü haşredilenler (toplananlar), işte onlar, gideceği mekânı şerli olanlar ve sebîlden sapanlar (dalâlette kalanlar)dır.
25/FURKÂN-35: Ve andolsun ki Musa (A.S)’a Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik. Ve onunla beraber kardeşi Harun’u, (ona) vezir (yardımcı) kıldık.
25/FURKÂN-36: Bundan sonra “Âyetlerimizi yalanlayan kavme gidin!” dedik. Sonra da onları helâk ederek, yok ettik.
25/FURKÂN-37: Ve Nuh (A.S)’ın kavmi, resûlleri tekzip ettiği (yalanladığı) zaman onları (suda) boğduk. Ve onları, insanlara âyet (ibret) kıldık. Ve zalimler için elîm azap hazırladık.
25/FURKÂN-38: Ve Ad ve Semud kavmini ve Ress ashabını (Hz. Şuayb’ın kavmini) ve bunların arasındaki (sürede yaşayan) birçok nesilleri (helâk ettik).
25/FURKÂN-39: Ve onların hepsine, misaller verdik ve hepsini mahvederek, helâk ettik.
25/FURKÂN-40: Ve andolsun ki onlar, felâket yağmuru yağdırılmış olan kasabaya geldiler. Onu görmediler mi? Hayır, onlar yeniden dirilmeyi ümit etmiyorlardı.
25/FURKÂN-41: Ve seni gördükleri zaman: “Allah’ın resûl olarak gönderdiği bu mu?” (diyerek), seni ancak alay konusu edinirler.
25/FURKÂN-42: “Ona sabretmemiş olsaydık, gerçekten, neredeyse bizi ilâhlarımızdan saptırıyordu.” Azabı gördükleri zaman kimin yoldan daha çok saptığını öğrenecekler.
25/FURKÂN-43: Hevasını ilâh edinen kişiyi gördün mü? Yoksa sen mi ona vekil olacaksın?